Güneşin etrafındaki dokuz gezegenden biri olan dünyamız, ışığını güneşten almaktadır. Güneş ısınlarının dünyaya
8,5 dakikada
gelmesi, dünyanın yörüngesinde güneşe olan mesafeleri, kendi eksenine olan eğimi ve
atmosferde havayı ısıtmasıyla, çesitli coğrafi ve yüzeysel farklılıklar da hesaba katılırsa iklimlerin
oluşumuyla ekvatordan kutuplara doğru ısının düşmesi kolayca anlaşılır.
Her ne kadar doğal ortamlarda güneş ışınlarından faydalansak da, gerekti enerji ürtermekte güneş ışınlarından
fayda sağlayamamaktayız.
1940larda silisyum ve germanyum gibi yarı iletkenlerin elektronikde ve fizikde ilk defa kullanılması, zaman içinde
gelişen teknolojiyle
birlikte, yarı iletkenlerin elektronik ve diger teknik sahada topyekün kullanılması, hızlı bir değişme getirmesine
rağmen,
bu değişim, fotovoltaj kristallerinin üretilmesinde gerektiği ilgiyi bulamamıştır.
Yari iletkenlerin gerektiği gibi üretilmesi diğer alanlarda kullanılması fotvoltaj sahasında da kullanılması,
günümüz enerji ihtiyacını belirli miktarda giderebilecek olurdu.